Değerli Katılımcılar,

Şerefini ve mirasını savunan halk ile güvenlik güçlerinin sergilediği mücadeleyle temellerimizin sağlam olduğunu gösteren günün yıldönümünde, Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nde bir aradayız.

15 Temmuz, yıllarca süregelen bir ihanet zincirinin, milletin imanını sömürenlerin, devletin arşivlerini çalanların, soruları çalanların, hak yemekle yer edinenlerin son hamlesiydi. O gece, kendisini bir düzenbaza satmış bir grup hain, ülkemizin üzerine çökmeye kalktı.

Milletin vergisiyle maaş alıp, milleti sömürüp, milletin kalbine hançer saplamaya çalıştı. Ancak, milletin duruşunun hain planlarından çok daha büyük olduğunu gördü.

Bunlar ve sahipleri, Müslüman görünmeye çalışan şeytanlardı. İbadet eder gibi yapıp, bir meczuba taptılar. Bunlar da bir ilah gibi taptıkları müsvedde de münafıkların ta kendisidir. Maskelerini yine millet düşürdü.

15 Temmuz’un bize öğrettiği en büyük ders şudur: Milletin üstünde hiçbir güç yoktur. Tarihin her döneminde milletlerin kaderini belirleyen en önemli unsur, sahip oldukları güç ya da zenginlik değil; sahip oldukları birlik ve beraberlik ruhu olmuştur. 15 Temmuz’da biz buna şahit olduk.

Bugün bize düşen görev; o gece gösterilen iradeyi ve beraberliği bir gün değil, her gün yaşatmaktır.

Unutmayalım: Şeytan, imanla, sabırla, iradeyle, birlikle kovulur. Milletimiz içindeki bu şeytanları kovdu, kovmaya da devam edecek.

Anavatanın karşılaştığı bütün zorluklarda olduğu gibi hain darbe girişimi sırasında siz değerli soydaşlarımızın desteğini yakından hissettik.

İstanbul-Çengelköy’de darbeciler tarafından açılan ateş sonucu göğsüne aldığı iki kurşunla şehit düşen Mustafa Cambaz,Batı Trakyalı soydaşlarımızın sözkonusu darbe girişimine karşı duruşunun sembol ismi olmuştur. Bu akşam da Mustafa Cambaz’ı köyü Menetler’de okutulacak mevlitle de anacağız.

FETÖ’yle mücadelemiz devam ediyor. Sizlerin de gördüğü üzere bu müsveddeler halen temizleniyor. Her bataklığın olduğu gibi, bu yapının da haşereleri var. Bazıları milli ve dini değerlerimize; bazıları cumhuriyetimize, temelimize, Mustafa Kemal’e dil uzatır. Ama kökleri tektir.

Kisvelere aldanmayın. Toplum yararını gözettiklerini iddia ederler, ama dertleri kendileridir, cepleridir, bölmektir. Biriniz bile umurlarında değildir. Aynen bir düzenbaza satıldıkları gibi, çorba için başka efendilere hizmet ederler. Çünkü bunlar sahipsiz oldukları zaman bir hiçtir. Bunlar hiç öyle iddia ettikleri gibi Müslüman falan da değil; mankurt. Çünkü bu yapı İslami değil. Zarar vermek, bölmek için fırsat kollayandan Müslüman olmaz. İnsan zaten olmaz.

Bu temizlik candan can koparmak değil, kanserin temizlenmesinden ibarettir.

Sözlerime son verirken, şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyor, katılımınız için teşekkür ediyorum.